gelelim bu mevzuya neden girdiğime marka takıntılı olanlar özellikle eşarpta bloglardan birinde rastladığım bu yazıyı hayretle okudum başlık aynen şöyleydi..
Marka takıntısı
Çok şükür hiçbir zaman marka takıntım olmadı ve yine çok şükür hiç bir zaman kıyafete gereğinden fazla para vermedim. İçim sızlar benim günah olduğunu düşünürüm. İnsanların çoğunun kışın ayağını sıcak tutacağı bir ayakkabısı yokken ben altı üstü bir babete üstelik en fazla 1 yıl giyeceğim bir babete çok para vermem. Eskiden olsa bir beden büyük al seneye giyersin derdik yada kardeşin giyer denilirdi ama şimdi tüketim toplumuyuz bir düğünlük elbise çanta ayakkabı alacak kadar zenginiz artık. Ben güzel giyinmeyi çok severim. Çeşit çeşit takılarım renk renk eşarplarım çantalarım ayakkabılarım vardır. Bence marifet lüks mağazadan pahalı kıyafetleri kredi kartına yüklenip almak değildir marifet gezip dolaşıp en güzeli elindeki parana göre almaktır. Aslında bunun için büyük şehirde olmak bir avantaj fakat benim alışverişte işim o kadar rast gider ki hangi şehirde olursam olayım mutlaka bulurum güzel ve hesaplı şeyler. "nerden buluyosun yaa" sözlerini de çok sık duyarım:)) Maşallah deyim:))
gelelim bu mevzuya neden girdiğime marka takıntılı olanlar özellikle eşarpta bloglardan birinde rastladığım bu yazıyı hayretle okudum başlık aynen şöyleydi..
gelelim bu mevzuya neden girdiğime marka takıntılı olanlar özellikle eşarpta bloglardan birinde rastladığım bu yazıyı hayretle okudum başlık aynen şöyleydi..
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder