Elsa Tacı

Öğle arası yanıma gelmek için hazırlanan Hüma Kuşumun bugün ki ağlama sebebi;

"ELSA TACI"

Herşey yolunda gidiyordu oysa. Baba kız hazırlanmış anneye kavuşmak üzere yola çıkmışlardı kiiii, arabada elsa tacı takması gerektiğini hatırladı hanım kız. Tabi eve dönüş mümkün olmadığından çocuk arabadan iter şekilde atılarak anneye teslim edildi :)) Sonrası mı? Sonrasını da anne düşünsün artık.  

Hemen giyindim uzman psikolog üniformamı, 

çocuğumun boyuna gelecek şekilde eğildim,

gözlerine baktım,

"Evet kızım seni anlıyorum, o tacı takmayı çok istiyorsun hsdfn kfo nbhasgdı kfdfdgh" tarzı cümleleri en naif ses tonumla kurdum lakiiiiin 

istiyorum ha istiyorum çığlıklarını bastıramadım. Ancak odaya girişi ve daha öncesinden yarım kalan boyama sayfasının imdadımıza yetişmesi ile mevzu değişti ve Elif Hümanın iklimi bir anda baharlar yazlar oldu :))

"Aaa ne güzel çocuk bizim ki olsa ne yapar ne eder o tacı aldırırdı" dediniz değil mi?

benim akıllı kızımda toplum geneli kabul gören bu tezi yanlış çıkarmamak için, ne yaptı etti, o tacı aldırdı.

Okula gitmek üzere arabaya bindirirken Elsa tacı tekrar aklına geldi veee

istiyorum ha istiyorum naraları yeniden yükseldi.

Peki bu ısrarcı durumda biz ne mi yaptık?

Elbette ki en yakın bijuteri dükkanına (ki bu bizim için parıltı oluyor :) ) gittik ve elsa tacını aldık. 

Ve günün kazananı Elif Hüma oldu :))



Peki bu davranış doğru muydu? Her ailede yaşanabilecek bu küçük krizi acaba doğru yönetebilmiş miydik.  Tek tesellim koyduğum kurallara uyan bir çocuğumun olması. Mesela;

Markete (yada AVMye) gittiğimizde oyuncak mı yoksa abur cubur mu alacağız,

kaç tane alacağız,

neler alamayız gibi gibi kuralları öncesinde konuşursam, kabul etmesi nefsine ağır gelse de itiraz edemeden uyguluyor. Ancak zamansız gelen isteklerine karşı bazen biz de savunmasız yakalanabiliyoruz. O sebeple ne kadar inatçı ve vazgeçirmesi zor olan bir karakterde olduğunu bilmemizden, hiç itiraz edip işi inada bindirmeden, orta yolu bulmaya, iki taraf içinde uzlaşmaya gitmeye çalışıyoruz. 

Ayy yazarken bile yoruldum, sanki çocuğum değil de dava dosyam :))

ne olursa olsun benim en kıymetli hazinelerim o ikisi ve sırf kendi yorgunluklarıma, kendi keyfime onların isteklerinden vazgeçmelerine göz yumamam ancak;

maymun iştahlı gibi her şeyi isteyen, arsız çocuklar olmalarına da müsaade edememem.

İşte bu sebeple annelik bir yerde ip cambazlığı, dengeyi kurmak çok önemli...


Sevgiyle kal...

Yine Merhaba!

 Yine merhaba sevgili blogum...

Yinesi geçmişten gelen bir hatıra. Uzun zaman oldu ara vereli. Bu süreçte anladım ki yazmaktan uzak kaldıkça insanın içinde bir boşluk oluşuyor. 

Ben yazdıkça rahatlıyorum. 

Yazdıkça ferahlıyorum. 

Yazarken kalbin ses buluyor kaleminin ucunda. Ne var ne yok döküyor satırlara. Kendinle baş başa kalıyorsun bir süre. 

Yazmak benim için; İçindeki renkleri döküvermektir bembeyaz bir kağıda... Kimi zaman kararır beyaz sayfalar, kimi zaman rengarenk bir gök kuşağı olur. Kimi zaman toz pembe, kimi zaman sadece siyah ve beyaz... Asla izin vermezsin grilere ve diğer tüm renkleri silersin bir çırpıda.

Evet sevgili günlük bu saatten itibaren bol bol yazacağız seninle. Dünü, bugünü yarını...

Bazen onu, bunu, şunu yazacağız ama en çok da kendimizi dökeceğiz satırlara. Hazır mısın bu güzel yolculuğa. Bir sonraki yazımı heyecanla bekliyorum o vakit. 

Sevgiyle kal...


Boyunluk Tozluk ve Dantel Lavanta Keseleri

Oğlumun öğretmeninin hamile olduğunu duyunca minik bebek için el emeği bir şeyler hazırlamak istedim. Bebekken oğluma da ördüğüm boyunluk ve tozluk çok kullanışlı olmuştu bebişe de bunlardan örmeye karar verdim aslında şapka da yapacaktım ama eksiltmeleri ayarlayamadım garip bir şekil çıktı ortaya o nedenle geri söktüm:) Birde bebişin çekmecelerine koysun diye dantelden lavanta keseleri yaptım.
Bebeğin cinsiyeti belli olmadığından beyaz yaptım ve üzerine renk katamadım. İnşallah cinsiyeti belli olunca daha güzellerini alırız. Onlar herşeyin en iyisine layık. Küçücük bedenlere Rabbimizin kelamını öğrettiler Rabbim iki cihanda da aziz eylesin onları..
 



Yapışkan Kağıtlarla Rahle Kaplama

Rahlemizi Mustafa Mert küçükken resim yapması için kullanmıştım sanki hiç başka masa yokmuş gibi :) Haliyle oğlum da her yerini boyadığı için kullanmıyorduk. Aklıma kaplamak geldi yapışkan kağıtlarla her tarafını kapladık iki küçük kavanozu da kapladım biri ne takke diğerine tesbih koyuyorum.

Patates Nugget

sizde bizim gibi nugget sevenlerdenseniz evde benzer bir tat yakalayabilirsiniz. Tam ölçü veremiyorum göz kararı yaptım sizde kendinize göre ayarlayabilirsiniz malzemeleri
yapılışı;
haşladığımız patateslerimizi iyice ezdikten sonra içerisine kaşar rendesi katıyoruz. Biraz tuz, karabiber, pul biberle istediğimiz şekilde baharatlıyoruz. elimizle yuvarlayıp önceden robottan çektiğimiz ekmek ufaklarına bolca batırıyoruz yada galeta ununa. kızgın yağda nar gibi kızartıyoruz. basit ve lezzetli bir tat afiyet olsun...

Yeni Diktiğim Perdeler

Bu perdelerle mutfağımda çiçekler açtı nasıl güzel bi hava kattı yada bana öyle geldi bilmiyorum:) Çok hoşuma gittiler.
Perdemin kumaşı için önce döşemelik perdelik kumaşlara baktım ama çok kalın geldi ben öyle çok iyi dikiş dikebilen biri değilim kumaşın köşelerini ayarlayamam hem belkide makinem bile dikmez diye düşünüp yumşak keten tarzı kumaşlara bakarken nevresimlik kumaşlar takıldı gözüme ve bu deseni çok beğendim hemen iki metre aldım ama kumaşı boyundan değil eninden ortadan ikiye kestim kenarlarını ütü ile düzelttikten sonra dikişini yaptım. Pile değil büzgü yatım ve perde düğmesi diktim. İçindeki perdekinin uçlarınıda annecim örmüştü çeyizime:) Peçeteleri masa örtüsü takım halinde. Anneminde ellerine sağlık. Belki size de fikir olur aynı yöntemle oğlumun odasına da perde diktim onuda bir sonraki postta resimleyip yayınlarım inşallah...

Doğum günü:)

Ağustos ayı bizim için pekçok güzel günün şahidi oldu. Kimisi hüzünlü kimisi sevinçli özel günler... Bunlardan biri de Oğlumun doğum günü!! Eşimin askere gitmesinin ardından bir gün bile bekleyemedi oğlum annesinin karnında:) Babam yoksa ben varım deyip en zor anımda geldi tüm kalp ağrılarımı dindirdi. Gerçi sonrasında da sezeryan ağrıları çıktı ama olsun tatlı ağrı o :)))
Bu yıl 5 yaşına girdi oğlum ve yine Kırıkkale'de kutladık. Ben kendi çapımda el emeği bişeyler hazırlamak istedim. Ankara'da Gimat'ta RizeGross'tan pasta üstü plastik süslerden almıştım. Bu yıl futbol temalı olanı kullanayım dedim Krem şantiyi yeşil  gıda boyası ile renklendirip çim saha yapma niyetindeydim ama yanlışlıkla gıda boyasının hepsini kremşantiye boca edince ortaya kına yeşili bir renk çıktı:))) Sonrasında canım sıkıldı beyaz kremşantiden etrafına halı saha çizgisi falan yapmadım sadece adamları yerleştirdim. Pastayı yiyen herkesin ağzı dişleri yemyeşil oldu:)))) Komik anlar yaşandı.  Kırmızı gıda boyası ile de kalp kurabiye yaptım çubuklara taktım üzerine harf arapatıyla oğlumun adını yazdım. Emek emek uğraştım fırına girince hiç kabartma tozu atmadığım krabiyeler kocaman kabar iyice yayıl:((( Emeğim boşa gitti ama lezzeti güzeldi anlıycanız evimden ayrı kaldığım sürede elimi sıcak sudan soğuk suya sokturmayan kayınvalidem sayesinde yemek yapmayı unutmuşum:))) Elimi neye attıysam kötü oldu moralim bozuldu dalga geçtiler benle:))) Neyse Allahtan elişi süslemelerim güzeldi
Her yıl yenilenen kahramanlara bu yılda angry birds eklendi bende yazıcıdan gözlerin çıktısını alıp bu şekil şapkalar yaptım süper oldu küçük büyük herkes taktı:) Tabi birde meşhur bıyıklardan yaptım

Balonların üzerinede angry birds gözleri yapıştırıp duvara bant ile tutuşturdum

ve meşhur pastam:) Aslında daha güzel olacaktı biliyorum ama olmadı neyse nazar çıktı diyelim:))
biz eğlendik çocuklar mutlu oldu belki sizede fikir olur.

Evime kavuştum:)

Bloğumun adını eviminhuzuru koyarken bir gün bu huzurdan bir yıllığına ayrı kalacağım hiç aklıma gelmemişti. Ve bu ayrılıkta daha iyi anladım ki insanın evi gibisi yokmuş. Ben bunları söylediğimde bir yıl boyunca beni el üstünde tutan gözümün içine bakan sevgili eşimin ailesi ve kendi aileme haksızlık etmişim gibi geliyor ama yine de yağa yatırsalar bala batırsalar ille eviiiim ille eviiim diyor insan:))) Bence asıl olması gerekende bu eğer bunun tersi düşünülüyorsa o evlilikte güzel gitmeyen bir şeyler var demektir canım ailemin mutlu olması lazım ben evim evim güzel evim dedikçe:))
Daha önce yazmıştım 2013 yılında KPSS ile atandım ve bir yıllık adaylık sürecini tamamlamam gerekiyordu evimizin olduğu şehre gelebilmem için. ilk bir ay torpil bulan gidiyor istediği yere efsanesinden yola çıkara üzgün üzgün dolaştım etrafta benimde bir torpilim olsa keşke dedim:)) gidebilmek için yollar aradım ama şunu söyleyim şuan KPSS hazırlanan atama bekleyenler varsa bir yıl kimse biryere gidemiyor torpil morpil laflarıda yalaaaan. En azından ben Milli Eğitim Bakanlığı adına konuşayım bakanlık merkeze atandım ve ben dahil bütün arkadaşlarım kuzu kuzu bir yılımızın dolmasını bekledik bu süreçte biri torpil bulup gitse örnek teşkil eder o gitti biz neden gidemiyoruz deriz o nedenle bakanlık bu konuda kararlı. Bir yılı dolanı ise asla bekletmiyorlar en geç iki hafta içinde tayin işiniz tamam...
Ben hariç:(((( Nekadar istedim ve acele ettiysem istediğim şeyle sınandım. Ben devletin işini kendi işi gibi sahiplenmeyen kuruma geliş amacının ne olduğunu çözemediğim hani her birimde vardır ya iş yapmayan işi yavaşlatan tipler maalesef benim yazım öyle birinin sistemine düşmüş ve boş yere beni bir ay beklettiler bütün arkadaşlarım evine eşine çocuğuna kavuştu ben gelemedim bu tarifi imkansız bir duyguydu. Aynı yerde sende çalışıyorsun ve işini deli gibi yapıyorsun hergün sistemini kontrol ediyorsun dilekçelere cevap veriyorsun adam bir yazıyı bir ay sisteminde bekletmiş görmemiş bile bu nasıl bir vicdan nasıl bir iş ahlakı evine nasıl gidiyor gönül rahatlığıyla kazandığını nasıl yediriyor çoluğuna çocuğuna anlamadım. Senin ertelediğin argo tabirle salladığın iş başkası için hayati önem taşıyorsa hadi. Ah ah söyleyecek çok söz var ama ben AHlarımı ahirete sakladım. Bu dünya elbet bitecek ahirete sermaye lazım... Hatırladım yine canım sıkıldı güzel ülkemde böyle insanlar var olduğu sürece bizim halimiz ne olur ki Rabbim sen yardım et...
İşte böyle geri dönüş MERHABAmı yapayım dedim bundan sonra yeni yeni güzellikler yeni paylaşımlarla hiç ayrılmayız inşallah. Hep güzel anılarımız olsun yazacak Rabbim kötülükleri uzak etsin..

Kısa bir ara


Sevgili arkadaşlarım!
bloğumda uzun bir süredir güncelleme yapamıyorum. Ben sizleri takip ediyorum yazdığınız değerli yorumları okuyorum ama sizlere dönüş  yapamıyorum. Sayfanızı takibe alamıyorum. Çünkü evde net yok ve işyerinde de her sayfaya erişemiyorum. İnşallah 6 ay sonra evime kavuştuğumda bende sizler gibi güzel paylaşımlara kaldığım yerden devam edeceğim. Bu süreçte beni unutmayın ben sizleri hep takipte olacağım. Selam ve Dua ile

Hz Mevlana'dan

Birgün Mevlana Hazretleri eve girer ve hanımı ona sorar;
--Bu kadar aşıksın şükürler olsun bu aşkı yaşayıp yaşatana, peki bana ne kadar aşıksın der;
Mevlana Hazretleri hanımına şöyle der;
--Sen benim Yaradandan ötürü yaradılanı sevişim,
Bir adım gelene on adım gidişim,
Herkesi olduğu gibi kabul edişimsin....
Sen benim bugünüme şükür ve yarınıma dua edişim,
Azla yetinişim,
çoğa göz dikmeyişimsin
sen benim kapanmayan avuç içimsin...

Nekadar güzel söylemiş değilmi mevlana hazretleri ne mutlu gönlünde böyle yüce aşk taşıyabilenlere. Rabbim sevenlerin sevdasını daim etsin...

Otuzumda ATANDIM:)

Bayadır bloğumdan uzaktım tatil dönemi memlekette hiç açamıyorum. Aslında paylaşabileceğim o kadar çok güzellik yaşıyorum ki. biraz tembellik ve daha çok da internete heran erişememem beni bloğumdan uzaklaştırdı. Bu sürede benim hayatımda önemli bir değişiklik oldu geçen yıl KPSS'ye hazırlandığımı daha öncede söylemiştim. Çalışmalarımın meyvesini bu yıl aldım ve 2013/1 alımlarında Ankara'ya atandım. Rabbim isteyen dileyen herkese bu güzel duyguyu yaşamayı nasip etsin.
Fakat bir sorunum var eşim benim bulunduğum yere tayin gelemedi benim tayin istemem gerekiyor ve bu süreçte o kadar kolay değil o yüzden sizden özellikle dua istiyorum. Çocuğumun babasından bir yıl ayrı kalmasını istemiyorum burada bir düzenimiz yok evimizi çok özledik benim için dua eder misiniz :(( Rabbim ne olur bizi ve şuan eşlerinden ayrı kalmak zorunda olan herkesi yuvalarına kavuştur. Evlerimizde huzurlu mutlu sağlıklı imanlı ömür sürmeyi nasip eyle(AMİN)
Ve evinden uzak olan biri olarak evinizin, yatağınızın, mutfağınızın, evinizde beğenmediğiniz gözünüze batan ufacık bir şeyin bile kıymetini bilin
Şimdilik hoşçakalın ne olur beni namazlarınızdan sonra hatırınıza getirin umarım buradan yine size güzel haberi yazabilirim....

mavi büzgülü etek

Kolaylıkla diktiğim ve severek giydiğim cicimi cici bir eteğimde bu. Eteğimmin fikir anası sevgili berry blogger arkadaşım oldu:) kendisine teşekkür ediyorum. Berry blogunda eteğin yapılışını çokgüzel resimlemiş dilerseniz bakabilirsiniz