Temizlik bezlerinden resim yaptık

Temizlik bezlerinden büyüklü küçüklü şekiller kestim (kare üçgen ve daire)
Sonra bu şekillerden neler yapabileceğimizi oğlumla birlikte keyifle gördük.
sonra bunları kağıda yapıştırıp kolaj çalışması yaptık.



Profiterol yaptım:)

Evlendiğimizin ilk günlerinde denemiştim profiterolü fakat istediğim sonucu alamayınca birdaha denemedim. Benimde öyle kötü bir huyum var yaptığım bir iş güzel olmazsa üzülüyorum ve birdaha deneyemiyorum denesem bile aradan böyle yıllar geçiyor:) Ama profiterolün tarifi bile ürkütücü o kadar çok püf noktası yazılmış ki yok şunu yapmalısınız yok bunu yapmalısınız yapmazsanız şu olur bu olur sakanın dokunma hızlı ol!!! tarifleri okurken bile ürküyorsun ve yok canım yapamam ben bunu diyorum yada bu kadar uğraşana kadar gider hazır yerim diyorum:)
Tarifimi veriyorum;
1,5 su bardağı suyu kaynatıyoruz
100 gr margarini kaynayan suya ekliyoruz yağımız eriyince ocağı kapatıp
1 su bardağı un
yarım çay kaşığı tuz
yarım çay kaşığı şeker ilave edip karıştırıyoruz daha sonra mikserle iyice karıştırıyoruz ki topaklanma varsa gitsin diye. Çok yumşak ve sıcak bir hamur elde ediyoruz hamurumuzu soğutuyoruz.

Hamur soğuyunca
1 yumurta kırıyoruz ve hamura iyice yediriyoruz ben yine mikserle yedirdim
daha sonra 1 yumurta daha kırıyoruz ve mikserle yediyoruz
bu şekilde arka arkaya 4 yumurta kırıyoruz yumurtalarınız çok küçükçe 5 tane kırabilirsiniz.
Kıvamın nasıl olduğunu ben uzmantvde profiterol hamuru yapılışından izledim kek hamurundan biraz daha koyu kıvamlı olacak ben 4 yumurta kırmama rağmen hamurum biraz cıvık oldu tepsiye dizdiğimde top gibi durmadı neden böyle oldu anlamadım:) ama yinede tadı ve görüntüsü güzeldi sadece pinpon topu gibi olmadı neyse daha sonra hamuru 1 saat buzdolabında dinlendiriyoruz

ve tepsiye dizdiğimiz hamuru önceden 200 derecede ısıtılmış fırınımıza koyduk 20 dakika pişirdikten sonra dereceyi 150 yaptık 25 dakika daha pişirdik birazda fırında beklettik ve hamurlarımız hazır gelelim kremasına
2,5 su bardağı sütü
2 çay bardağı toz şekeri
1 çay bardağı unu
2 tatlı kaşığı nişastayı (isterseniz vanilyada atabilirsiniz)
1 yumurta sarısını bütün bu malzemeleri karıştırıp koyu muhallebi kıvamında pişiriyoruz
ve soğumaya bırakıyoruz
Sosu için;
isterseniz hazır soslardan kullanın fakat ben kendim yaptım
2 çorba kaşığı un
2 çorba kaşığı kakao
1 su bardağı şeker
1 su bardağı süt
1 su bardağı su tüm malzemeyi karıştırıp pişiriyoruz akışkan sos kıvamında bırakıyoruz
sıra geldi en son aşamaya
benim hamurlarım pinpon toğu gibin olmadığı için biraz daha yassı olduğu için bıçakla ortadan ikiye güzelce böldüm arasına krema sürdüm üzerlerinede soğuğa yakın ılık olan çikolata sosunu döktüm
oh bee bittimi tarif bu ne yaa ilk kez bu kadar uzun tarif yazdım:) Sonuçtan bende oğlumda çok memnun kaldık 2 tepsi çıktı bu tariflerden bizim evde 1 günde biter:)
 
cep telefonu çekimi olduğu için görüntü kalitesi pek iyi değil kusura bakmayın
 
Nimetleri veren rabbime sonsuz şükürler olsun..
Rabbim herkesi güzellikler içerisinde yaşatsın ağzımızın tadını evimizin huzurunu artırsın inşallah..

Şeker ve bardakla isabet oyunu

Ben bilmem eşim bilir yarışmasında gördüğümüz bu oyun oğlumunda benimde ok hoşuna gitti ve evde kendimizce oyunu hazırladık.
attığımız şekerler bardağa girince pek mutlu olduk
ayrıca şekerleride sayıp sıraladık




Balık tutma oyunu yaptık

Dün bazı arkadaşlarımın bloglarındaki çocuklarıyla yaptıkları faaliyet örneklerini bende oğlumla uyguladım. Sonuç gerçekten çok güzeldi. http://oyuncuanne.blogspot.com/ ve http://alikemalalp.blogspot.com/ arkadaşlarımdan çok güzel fikirler edindim sizlere de tavsiye ederim ben oğlum yaparken çok eğlendik.
Balık tutma oyunu

Öncelikle büyüklü küçüklü balık resimleri çizdim. Bu resimleri oğlum boyadı ben kestim. Kağıtların katlanmaması dik durması için balıkların üzerine 2 kat koli bandı çektim. Balıklarımız hazır. Olta için; Oklavanın ucuna kalın bir ip yada kurdela bağlıyoruz ipin ucunada mıknatıs yapıştırıyoruz (ben buzdolabı magnetlerinden birini kestim)
Balıkların üzerine arkadaşlarım ataç takmışlar ben evde olmadığı için iğne taktım ve uçlarını tehlikeyi engellemek için yapştırdım. (çatal iğnede olabilir) Oltayı attık mıknatıs balığın üzerindeki iğneyle temas etti ve balıklar oltadaaa
Gerçekten çok keyif aldı. Hem kendi yapmış olduğu bir oyuncağa sahip oldu üstelik tuttuğu balıkları gazetinin arasına koyup "mangal yapıyorum anne löp löp yiycez dedi:))))" hayal gücü
Tutamadığı zaman sinirlendi bende sabırlı olmasını sinirlenirsen balıklar kaçar onlarla güzel güzel konuş tatlı balıııık şirin balık gel bakalım oltaya de gelirler balık tutmak sabır ister dedim ve sonuç güzeldi:))

Pratik eşleştirme kartı yaptık

Eşleştirme kartlarından oğluma almak istiyordum fakat bir türlü kısmet olmadı derken aklıma bu fikir geldi. Hem pratik hem eğlenceli.
Marketlerin dağıttıkları tanıtım kitapçıkları bizim apartmana bolca geliyor. Bu sefer pazaristan ucuzluğun kitapçığı gelmişti. 2 tane aldım bir tanesinden ürünleri kestim diğerinden oğlum eşleştirdi. İsterseniz kestiklerinizi koli bandıyla yapıştırıp yırtılmasını engelleyebilirsiniz. Biz eğlendik üstelik gruplandırma ve saymada yapabildik.
Hangisi mutfak malzemesi
oyuncakları ayıralım
hangileri ile çay içebiliriz (çaydanlık çay bardağı vs)
Hangileri tehlikeli  dediğimde ise deterjanları verdi yavrum:)
bu bir fikir gerisi sizin hayal gücünüze kalmış.

Otobüs lokanta

Belki daha önce sizler de rastlamışsınızdır otobüs lokantalara. Ben duymuştum fakat içine hiç girmemiştim. İki katlı otobüsün alt katında yemekleri pişiriyorlar üst katınada servis yapıyorlar. Tavanı deri kaplamışlar. Ahşap masa sandalye çok hoş olmuş küçük ve şirin:) Alttaki yemeğin kokusu sizi yukarda bunaltmıyor havalandırmayı güzel ayarlamışlar. zaten fastfood tarzı döner yada kebap yok. Resimler otobüsün üst katı sağ ve sol tarafı bu kadarcık lokanta nasıl ama:))


Umudunu kaybetme..

Hani film takipçileri olur beğensede beğenmesede vizyona giren bütün filmleri izler, film koleksiyonu yapar falan filan. Hiç öyle olamadım aslında olsam ne iyi olurdu. Eşimle film zevklerimiz hiç uymuyor. İzlediğim bir film beni en baştan kendine bağlayacak, sürükleyecek yoksa sıkılıyorum sıkılıncada saçma sapan sorular soruyorum "bu nerden çıktı şimdi, o kimdi, ne oldu, anlamadım ben, uf sıkıcı bu film kapatalımmı, çok saçma değilmi olmamış becerememişler vs vs" :))
ama eğer beğendiysem film bitsede etkisinde oluyorum:) Beğendiğim nadir filmlerden birini paylaşmak istedim. Belki izlemişsinizdir eski bir filmmiş ama izlemediyseniz şiddetle tavsiye ederim Pişman olmazsınız...

sakız manileri

Dün ailecek açtığımız sakızların manileri  okadar uyumluyduki sanki bizi bilip tanıyarak yazmışlar
mustafamert'in manisi "bu çok güzel bir meyve, aşkınızdan size hediye, büyüyecek neşeli mutlu, hayırlı olacak millete" :))
bana çıkan mani "Annesi üzerine titrer, küçük çocuğunu pek sever, Oğlu çok kıymetli kendi gibi gelin ister" :))
babamızın manisi "Yarin sarhoş olmuş   sevdanla,  bak  nasıl değişti zamanla, sevgisini söze dökemez, sen de tavırlarından anla" :))
herkes kendini buldu manilerde    iyiyiymiş:))

Oğlum artık banyoda ağlamıyor (banyo şapkası)

Oğlum her çocuk gibi suyla oynamayı çok seviyor. Küveti doldurduğumuz zaman banyodan çıkmak istemiyor, kafasını yıkama anı gelene kadar. Kafasını yıkayacağımız zaman çığlık çığlığa kalıyor. Tabiki bizde kan ter içinde. O nedenle banyo yaptırmak bizim için kabus gibiydi taki nette bu şapkayı görene kadar. Olurmu olmazmı iyimi kötümü derken Vipdükkanda kargo bedava 10 lira olduğunu görünce hemen   siparişverdim. Gerçekten işe yarıyor. Gözüne yada yüzüne su teması olmuyor. banyomuz keyifle başlayıp  keyifle sona eriyor:)

Bebeklere Keyifli Banyolar! Bebek Banyo Şapkası Yanında Dökülmeyen Mama Tası İle Set Halinde 50 TL yerine 19.90 TL!
Resim netten alıntıdır 

BABAYDIM BEN...


BABAYDIM BEN...

Kızım gelecek birazdan
Çok az vaktimiz kaldı, hala ürperiyor ve korkuyorum
Ya duramazsam ayaklarımın üzerinde?
...
Ya bırakıpta kendimi ağlarsam gözünün önünde?

Hayır yapamam! Bu olmamalı
Toparlanmalıyım bir an önce
Her zamanki gibi dik durmalıyım karşısında
Hem kızımı "erkekler ağlamaz, hele babalar hiç ağlamaz" diye inandırmıştım
Sürdürmeliyim o koca yalanı

Kızım gelecek birazdan yanıma
Canımın yongası, yüreğimin ta şurası
Daha şimdiden hissediyorum belimin orta yerinden kırıldığını
Çözüldüğünü dizlerimin bağını

O gelmeden kendimi toparlamalı ve alıştırma yapmalıyım
Onu gelinlik içinde görür görmez "prensesler gibi olmuşsun kızım" demeliyim
Ya da yok
"Canım yavrum, o kadar güzel olmuşsun ki seni vermekten vazgeçebilirim" demeliyim
Ya da şöyle diyeyim en iyisi
"Birisi cennetin kapılarını açık bırakmış da bu melekler güzeli buraya mı kaçmış?" desem

Ama ağlar ben bunları söylersem
Zaten o benim hep prensesim, hep melekler güzelimdi
En iyisi hiçbir şey demeden
"Hayırlı uğurlu olsun kızım, Allah başınızı bozmasın"diyeyim kestirmeden

Ama bu da çok katı olmaz mı?
Olsun, zaten kızım beni hep katı bilirdi
Bir yere gitse "neredeydin?" diye
Gittiği yerden geç gelse " kız başına bu saate kadar ne geziyorsun?" diye kızardım
O da surat asar, bazen karşılık verir giderdi karşımdan

Ama benim ona hep kızdığımı ve baskı kurduğumu düşünsede
Hiç kızmadım ben melekler güzelime
Kızamazdım, kıyamazdım

Başına bir şey gelir, incinir, korkar da yanında ben olamam diye titrerdim
Onun tırnağına taş deyse benim yüreğime kan akardı
Onun saçının teli kopsa benim yüreğim doğrulmazdı
Babaydım ben, sevdiğimi değilde hep tepkilerimi belli ederdim

Hep sevdim onu belli etmeden
Geceleri az mı izledim gizli gizli uykusunu bölmeden
Az mı dua ettim "Allah'ım alma canımı kızımın mutlulukla mürvetini görmeden"

Kızım gelecek birazdan
Daha doğrusu öpüp elimi helallik isteyecek, uçacak yuvadan
Boğazım düğüm düğüm, yüreğim iki büklüm
Keşke açabilsem de yüreğimi öpse kızım kanayan bu yaramdan
Öpse de geçse acısı her yandan

Kızım gelecek ve gidecek birazdan
Kızım gidiyorsun da yokluğuna nasıl dayanacak bu ruhsuz sandığın baban?
Ağlarsam eğer sanma ki sadece mutluluktan, hepsi ayrılıktan tomurcuğum
Hepsi ayrılıktan

Çok sevdi seni baban
Çok ağladı içinden ama gözünden yaş akmadan
Hasta olduğunda, düştüğünde, üşüdüğünde, üzüldüğünde
Katı değildim ben kızım
Sadece sana karşı hassas ve zayıf olduğumu bilme diyeydi hepsi
Yani kınalı kuzum hepsi yalandan, hepsi korkudan

Seni çok seviyorum kızım
Gidişine kan ağlasamda yine yalan söyleyeceğim sana
Mutluluktan ağlıyorum desemde halbu ki ayrılıktan
Halbu ki yokluğuna alışamayacak oluşumdan

Güle güle git diyecek kızına bu yorgun babası
Mutlulukla dolsun diyecek evi, yuvası
İncinmesin yüreğin, akmasın diyecek gözünün yaşı
Kurban olur ona babası
Desem mi ona acaba
"Hadi babası, öp de geçsin bu ayrılık acısı"
"alıntıdır"

BABAYDIM BEN... 

Kızım gelecek birazdan
Çok az vaktimiz kaldı, hala ürperiyor ve korkuyorum
Ya duramazsam ayaklarımın üzerinde?
Ya bırakıpta kendimi ağlarsam gözünün önünde?

Hayır yapamam! Bu olmamalı
Toparlanmalıyım bir an önce
Her zamanki gibi dik durmalıyım karşısında
Hem kızımı "erkekler ağlamaz, hele babalar hiç ağlamaz" diye inandırmıştım 
Sürdürmeliyim o koca yalanı

Kızım gelecek birazdan yanıma
Canımın yongası, yüreğimin ta şurası
Daha şimdiden hissediyorum belimin orta yerinden kırıldığını
Çözüldüğünü dizlerimin bağını

O gelmeden kendimi toparlamalı ve alıştırma yapmalıyım
Onu gelinlik içinde görür görmez "prensesler gibi olmuşsun kızım" demeliyim
Ya da yok
"Canım yavrum, o kadar güzel olmuşsun ki seni vermekten vazgeçebilirim" demeliyim
Ya da şöyle diyeyim en iyisi
"Birisi cennetin kapılarını açık bırakmış da bu melekler güzeli buraya mı kaçmış?" desem

Ama ağlar ben bunları söylersem
Zaten o benim hep prensesim, hep melekler güzelimdi
En iyisi hiçbir şey demeden 
"Hayırlı uğurlu olsun kızım, Allah başınızı bozmasın"diyeyim kestirmeden

Ama bu da çok katı olmaz mı?
Olsun, zaten kızım beni hep katı bilirdi
Bir yere gitse "neredeydin?" diye
Gittiği yerden geç gelse " kız başına bu saate kadar ne geziyorsun?" diye kızardım
O da surat asar, bazen karşılık verir giderdi karşımdan

Ama benim ona hep kızdığımı ve baskı kurduğumu düşünsede
Hiç kızmadım ben melekler güzelime
Kızamazdım, kıyamazdım 

Başına bir şey gelir, incinir, korkar da yanında ben olamam diye titrerdim
Onun tırnağına taş deyse benim yüreğime kan akardı
Onun saçının teli kopsa benim yüreğim doğrulmazdı
Babaydım ben, sevdiğimi değilde hep tepkilerimi belli ederdim

Hep sevdim onu belli etmeden 
Geceleri az mı izledim gizli gizli uykusunu bölmeden
Az mı dua ettim "Allah'ım alma canımı kızımın mutlulukla mürvetini görmeden" 

Kızım gelecek birazdan
Daha doğrusu öpüp elimi helallik isteyecek, uçacak yuvadan
Boğazım düğüm düğüm, yüreğim iki büklüm
Keşke açabilsem de yüreğimi öpse kızım kanayan bu yaramdan
Öpse de geçse acısı her yandan

Kızım gelecek ve gidecek birazdan
Kızım gidiyorsun da yokluğuna nasıl dayanacak bu ruhsuz sandığın baban?
Ağlarsam eğer sanma ki sadece mutluluktan, hepsi ayrılıktan tomurcuğum
Hepsi ayrılıktan

Çok sevdi seni baban
Çok ağladı içinden ama gözünden yaş akmadan
Hasta olduğunda, düştüğünde, üşüdüğünde, üzüldüğünde
Katı değildim ben kızım
Sadece sana karşı hassas ve zayıf olduğumu bilme diyeydi hepsi
Yani kınalı kuzum hepsi yalandan, hepsi korkudan

Seni çok seviyorum kızım
Gidişine kan ağlasamda yine yalan söyleyeceğim sana
Mutluluktan ağlıyorum desemde halbu ki ayrılıktan
Halbu ki yokluğuna alışamayacak oluşumdan

Güle güle git diyecek kızına bu yorgun babası
Mutlulukla dolsun diyecek evi, yuvası
İncinmesin yüreğin, akmasın diyecek gözünün yaşı
Kurban olur ona babası
Desem mi ona acaba
"Hadi babası, öp de geçsin bu ayrılık acısı" 
●
Çok şükür benim babam duygularını belli eder, sevgisinide acısınıda öfkesinide hissedebiliriz. Derdini paylaşır derdimizi dinler. Bize güzel sözcükleri ve bizi ne çok sevdiğini sık sık söyler. Hepimizin isminin sonuna gül ekler, telefonu söyle gönlümün gülü diye açar. Hangisini anlatsamki benim babam çok değerli ve özeldir!!iyki varsınız rabbim acınızı göstermesin...

kurdela nakışı bohça ve şablonu

Komşumda benim gibi halk eğitim kursuna gidiyor Kurdela nakışına. Gerçekten çok güzel işler yağıyorlar. Ben de yaptıklarını şablonlarıyla birlikte ara ara sizlerle paylaşıcam inşallah. Nette kurdela nakışı şablonu ararken ben çok zorlanıyordum.   Şablon varsa bitmiş hali  olmuyordu o nedenle anlayamıyordum nasıl bir desen olduğunu işte şablon ve bitmiş hali. Bohça seccade havlu takım olacak fakat sadece bohça bittiği için bohçayı paylaşıyorum

Osmanlıyı anlamak

türkiye gazetesinde yayınlanan bir röportajı paylaşmak istedim. gerçi malesef doğru kitapları okumak yerine yalan yanlış görseller daha çok ilgimizi çeker oldu ve malesefki tarihi araştırmak yerine hayali senaryolara vaybeee ecdat neler yapmış deyip erotizm kokan sahnelere inanıp salya akıtan kitleler var. osmanlı yedi cihana hoşgörüsüyle adaletiyle yiğitliğiyle ve sonsuz bir islam ahlakıyla hüküm saldı. şimdilerde bizim hayranı olduğumuz avrupa medeniyeti osmanlıdan öğrendi. biz ne yapıyoruz altın değerindeki tarihimizin kıymetini bilmiyoruz. İnşallah bunun hesabını verebiliriz...

Yücel KOÇ / ÖZEL RÖPORTAJ
01 Aralık 2012
Avrupalı ressamların çizdiği saçı açık Hürrem portreleri var. Bunları nasıl çizmişler?Hepsi uydurma, hayali. Mümkün değil görmeleri. Nerede görecek? Mesela, Melling... 3. Selim döneminde İstanbul'a gelmiş bir ecnebi. Bir dönem tasarımcılık ve mimarlık da yapmış. 'Melling Kalfa' diye meşhur olmuş. Melling Kalfa gravür de çiziyor. Harem'i de çizmiş. Saray ile irtibatlı iş yapan biri de olsa, bunun Harem'e girmesi mümkün değil. Karaağalar (Harem ağaları) bile kapının bir yerinden sonra kalıyorlar. Melling'in çizdiği gravürdeki Harem'e bakıyorum; kız yurdu gibi. Kat kat çizmiş. Birinci katta yer sofraları kuruluyor, ikinci katta namaz kılınıyor, üçüncü katta yataklar toplanıyor. Bunu nasıl çizmiş olabilir diye araştırdım. Bir kere çizdiği Harem'in bizim Topkapı'daki Harem'le ilgisi yok. Hayali çizdiği en baştan oradan belli. Gravürde orta katta namaz kılan kızlara dikkat ettim. 7-8 hanım namaz kılıyor. Bazıları rükuda, bazıları secdede, bazıları da tekbir alıyor. Dikkatli baktım, kızları ellerini kulaklarına götürerek tekbir alırken çizmiş. Yani bu kişi değil Harem'e girmek, hayatında namaz kılan hanım bile görmemiş. İşte her şey ortada.
İşte Harem yalanının belgesi
Harem ve saray ile ilgili anlatılan hiç doğru şey yok mu?Saray denince bizim toplumumuzun aklına ne geliyor? Hep Avrupa'nın sarayları... Buckingham, Versay, Almanların Recidance'ları... Bizim sarayımız hiçbir zaman onlarınkine benzemedi. Bizim sarayımızda ne var; Birun ve Enderun. 2. Murat'ın Edirne'ye yaptırdığı saraya gidin, orası da aynı. Birun'da devlet ve dünya yönetilir. Enderun, adı üstünde; en derin, en özel yer. Bugünün popüler tabiriyle Osmanlı'nın kozmik avlusu orası. Kimsenin girip-çıkamadığı özel bir bölüm. Orada kızıyla-erkeğiyle öğrenci yetiştiriliyor. Hürrem Sultan da küçük yaşta alındı, orada yetişti, şekillendi ve Kanuni ile evlendirildi. Evlendiren kim? Hafsa Hatun ve Yavuz Sultan Selim. Bir baba ve anne, çocuğunu yaş tahtaya bastırır mı? Hepimiz ebeveyniz. Çocuğumuz evleneceği zaman abuk-sabuk bir gelini hangimiz isteriz? Evimize, sülalemize katmak ister miyiz? Ya da şöyle düşünelim; bugün Türkiye'de bir ailenin mensubu gitti İngiltere'ye okumaya, orada bir İngiliz kızını buldu, beğendi, geldi. “Anne ben bunu sevdim, evleneceğim” dediğinde ne der o anne-baba? Sen ne yapıyorsun? Kim bu? Anası-babası, soyu, inancı der, kabul etmezler. Kolay değil. Bugün biz 2012'de bu ölçüye sahipsek, 500 sene evvel herhalde Osmanlı ailesi aklını peynir ekmekle yemedi. Bir de o kadından doğan çocuk, bir sonraki padişah olacak.
Hürrem nasıl yetişmişti?Hürrem Sultan da bugün 'Harem' denilen, Duhderan-u Hümayun'dan yetişmiş kızlardan biri. O dizide ve bazı uydurma tarih kitaplarında bize nasıl anlatılıyor; Savaşta esirler arasındaki kız çok güzelmiş, bunu hemen Harem'e verelim, demişler. Böyle bir şey olabilir mi? Yaşı 18 ya da 20 olmuş bir kızı hiçbir eğitim vermeden Harem'e sokabilir misin? Ya casusluk yaparsa, ya insan öldürürse!.. En mahrem yere, padişahın yanına sokulur mu? Böyle bir şey mümkün mü?
Peki sarayda eğitim ve güvenlik nasıl sağlanıyordu?Osmanlı küçük yaşta alıyordu çocuğu. 5-6 yaşlarındaki çocuklar hamur gibi yoğuruluyordu. Mesela Çaldıran Savaşı'nda Yavuz Sultan Selim'in sadrazamı olan Hersekzâde Ahmet Paşa... Fatih'in devşirmesidir. Hersek Dükası Yukşiş'in oğludur. Çocuk yaşta almış Fatih Sultan Mehmed, Enderun'da okutup yetiştirmiş, sadrazam olmuş. Zaten bir yanlışını görseler hemen elerler. Enderun'a alınan çocukların çoğu sadrazamlığa gelemiyordu. Sadece son sınıfa kadar gelenler sadrazam olabiliyordu. Örnek; Rüstem Paşa. Hırvat asıllı bir çocuk. Kanuni Sultan Süleyman'ın damadı oluyor. Bugün kim bir Sırp'a, Hırvat'a kızını verir? Osmanlı'da ırkçılık yoktu. O çocuğu ufakken alıp yetiştirmiş ve Mihrimah Sultan evlilik yaşına geldiğinde "Bizim kızımıza kim layık?" diye bakmışlar. Zaten hepsi ellerinin altında, her şeyini biliyorlar o delikanlıların. Doğruluğu, dürüstlüğü, liyâkati ile nam salan Rüstem Paşa ile evlendiriyorlar.
Bu güvenlik titizliği kızlarda nasıl uygulanıyordu?Harem güvenliğin en had safhada olduğu yerdi. 200 civarında küçük kız alınıyor, belirli bir hiyerarşik ölçüde yetiştiriliyor, en son mezun edilirken Enderun'dan bir delikanlı ile evlendiriliyordu. Niye? Çünkü Enderun'dan çıkan delikanlıların hepsi ileride devlet adamı olacak. Yani ben mükemmel bir erkek çocuğu devlet adamı olarak yetiştirirken işimi şansa bırakır mıyım? Onun hanımını da ben yetiştiriyorum. Ben süper bir delikanlı yetiştirdim, sadrazam olacak. Gitti sokaktan ne olduğu belirsiz bir kız ile evlendi. Olur mu? Ben saraya o kızı sokar mıyım? Hanımını da ben yetiştiriyorum, ben evlendiriyorum. Sisteme bakar mısınız? Bu çarpıklığı biz niye bugüne kadar anlayamadık? Bu muhteşem manzarayı niye anlayamıyoruz da, çarpık şekilde anlıyoruz? Çünkü Avrupalı böyle anlıyor. Adamlar Londra'da, Paris'te ağzı açlıktan kokan ecnebi. En çok para eden tablo ne? Osmanlı tabloları. Osmanlı'da en çok para eden tablo ne? Saray tabloları. Saray'da en çok para eden tablo ne? Harem. Mümkün mü bir ecnebinin saraya girmesi, hele de Harem'i görmesi? Onlar da hayali çiziyorlar. Kafalarına göre... Osmanlı Sarayı'nda ne var? Bir sürü genç kız ile erkek var. Bunlar niye olur sarayda? Bilmiyor ki... Onun sarayında yok böyle bir sistem. Onlarda okul diye birşey yok. Osmanlı bu sistemi nereden biliyor? Peygamber Efendimiz'den (Sallallahü aleyhi ve sellem). İlk Mescid-i Nebevi yapıldığında Eshab-ı suffa vardı. Peygamber Efendimiz hemen avlunun bir bölümüne okulu koydu. Bir yanı hanımlar, diğer tarafı erkekler okuluydu. Peygamber Efendimiz döneminde 22 müfessir (tefsir âlimi) hanım yetişmişti. Orası aynı zamanda Peygamber Efendimizin hücre-i seadeti, mescidi, toplantı salonu, öğrencilerin yetiştiği yerdi. Hepsi bir aradaydı. Topkapı'daki sistem de buradan geliyordu.
'Entrikacı' iftiralarının arkasında Avrupalıların kuyruk acısı var!

O kadar padişah hanımı varken, neden Hürrem Sultan hedef oldu?

Bence burada sinsi bir politika var. O da şu; Kanuni Sultan Süleyman denince bizim aklımıza asıl gelmesi gereken şey gelmiyor. Nedir o? Kanuni tahtta iken o gün Avrupa'da çok sinsi bir politika vardı. Haçlı ittifakı yapılmıştı. O günkü Avrupa'nın yarıdan fazlasına hakim olan Almanya'nın başına Schalker geldi. Biz böyle diyoruz, o Almanların 5. Karl'ı... İspanya kraliçesi olan anneannesi Isabel öldü, İspanya da ona kaldı. İspanya'da adı 1. Carlos oldu. Hollanda'yı aldı, İngiltere'nin yarısını kendine bağladı, bütün Avrupa'yı tek bir çatı altında topladı. Bu birliğe katılmayan bir tek Fransa vardı. Kanuni Sultan Süleyman bütün hayatını Fransa'yı desteklemeye verdi, Schalker'e ve kardeşi Ferdinand'a her seferinde darbe vurdu. Kanuni ölmeden 8 sene evvel Schalker'in kurduğu, Fransa hariç, bütün Avrupa'yı kapsayan Roma Germen İmparatorluğu'nu yıktı. Kaç kişi biliyor bunu? Kanuni Avrupa'ya bir sürü sefer yaptı? Neden? Bugün Belçika'nın, Almanya'nın, Hollanda'nın tarihine bakın, "Karl bizim kralımız" derler. Çünkü o gün hepsi tek devletti. Düşmanın tek çatı olması ne demek? Mahvederlerdi bizi. Haçlı seferleri başlayabilirdi yeniden. Ama ne oldu? Hiçbirisi olmadı. Kanuni öyle bir politika yürüttü ki, bütün Avrupa'yı yöneten Karl hayattayken mezara girdi. Devletini parçaladı, paylaştırdı. Karl, İspanya'da El Hamra'da inzivaya çekildi ve kahrından öldü. Biliyor muyuz bunu? Bu Kanuni'nin hayatındaki en önemli detaydır. Bu ne demek? O günkü Roma'nın hakkından gelen adam. O yüzden Avrupa Kanuni'yi hiç sevmez. Çünkü en büyük ittfaklarını yıktı. O zaman ne olacak? Kanuni'yi karalamamız lazım. Nasıl karalayacağız? Sultan Süleyman beş para etmezdi, desen herkes güler. Barbaros'u, Mimar Sinan'ı, Ebussuud Efendi'yi, Sokullu Mehmet Paşa'yı karalayabilirler mi? Ama şunu dersen; sarayda bir kadın çıktı, hepsini parmağına doladı, hepsini oynattı, işte o zaman hepsini karalarsın. İsmini saydığım bütün isimleri bu şekilde iradesiz, zavallı, bir kadın tarafından yönetilen birer uşağa dönüştürürsün. Bence bütün oyun bu.

Padişah zaaf göstermiş olamaz mı?
Devletin bekâsı adına evladını katledebilen bir insan... Çocuğunu gözü görmüyorsa, karısını görür müydü? Bize hep şehzâde Mustafa'nın öldürülmesi anlatıldı. Oysa Hürrem'den olan Beyazıd da öldürüldü. Yıllarca hiç bu anlatılmadı, hep sakladılar, Mustafa'nın öldürüldüğünü söylediler. Demek ki devletin bekâsına kim halel getirirse cezası kesiliyormuş. Hürrem falan değilmiş mevzu.

KPSS hazırlananlara duyrulur

İlk atama dün yapıldı yerleşenlere hayırlı uğurlu olsun inşallah. Emeklerinin karşılıklarını aldılar. Darısı diğer bekleyenlerin başına. Benim zaten ilk alımda umudum yoktu bizim branş 85 altına pek düşmüyor malesef faket dün puanlara baktım tokat 83 amasya 83 samsun 84 ankara 84 ile kapatmış ve benim puanım 82:( benim her işim böyledir zaten 1-2 puanla kaçırırım hep neyse sağlık olsun daha 3 alım var sizlerde dua ederseniz belki bende birgün burdan mutlu haber paylaşırım hayırlısıyla.. Ben sınava evde hazırlandım dersaneye falan gidemedim eşim sağolsun matematikte çok yardımcı oldu sayesinde 20 net çıkardım ki eskiden 10 net ancak yapabilirdim. Coğrafya içinse mükemmel bir hocaya rastladım nette ve şiddetle tavsiye ediyorum. Nihan Akar!! Anlatımı çok güzel sözel dersleri dinlerken genelde sıkılırdım ama Nihan hocayı dinlerken ders hiç bitmesin istiyordum. Hatta oğlum bile benimle keyifle izliyordu kendine has şarkılı ezberlerini oğlumda söylüyordu. Çıldır van nazik erçek:)) Bu sanal dersane işini ben çok sevdim  evde zorlueokulu takip ederek çalıştım 82 aldım. Tabi birde ekolhocam var geometriden sayesinde hiç  soru kaçırmadım desem, sadece 1 tanesini yapamadım o da saflığımdan oldu soruyu çözdüm ama işaretlemedim çözemedim sandım:) sınav heyecanı bir başka. Ekol hoca ve Necdet kirpi matematiği size sevdirecek. Konu anlatımını Ekolhocadan soru çözümünü de necdet kirpiden çalıştım çok faydalı oldu. Bence asıl olan EMEK emek varsa karşılığı geliyor. Rabbim çalışmaya başlayan herkese yardım etsin ben başvurduğum ve faydasını gördüğüm kaynakları paylaşmak istedim inşallah sizlere de faydalı olur..