Kısa kol şaşkınlığı:)

Bugün oğluma kısa kollu tişörtünü giydirdim. Kış boyu uzun kollu giymeye hatta üstüne hırka yelek giymeye alışkın olan çocuğum. Tişörtün kollarını çekiştirip "anne bu küçülüdü. Çıkart bunu anne dedi" :)) ve beni gülme tuttu. Oğlum haliyle geçen seni unutmuş ve tişörtün kolunun kısa olmasından dolayı küçüldüğünü zannediyor:) Sen çok yaşa emi oğlum hayırlar içinde güzellikler içinde yaşa..

Başucu kitabımız

Oğlum büyüyor. Gözlemleri kurduğu cümleler sevinçleri verdiği tepkiler değişiyor. Ağladığı ve korktuğu şeyler bile farklılaşıyor. Oğluma bu güne kadar Timaş yayınlarının minik hikayelerini almıştım.
 ve
İlk hikaye kitaplarımız bunlardı. Arkalarında hikaye ile ilgili eşleştirmeler var. Kitabı ben okurdum oğlum dinlerdi. Sonra resimleri anlatırdım. Daha sonra ise resimlere bakarak oğlum anlatırdı hikayeyi kullandığı bir iki kelimeyle. Kitabın arkasındaki eşleştirmeleri zevkle yapardık. Gerçekten keyifli kitaplar ve fiyatlatıda gayet uygun bence her miniğin olmalı bu setten. Daha pek çok çeşidi var.
Fakat oğlum artık büyüyor. Ona kainatın sultanı güzel ahlak sahibi Sevgili Peygamberimizin hayatını okuma zamanı geldi diye düşünüyorum. Bunda da kaynak olarak Türkiye Gazetesinin vediği Sevgili Peygamberim setini kullanıyorum. Bilmediğim ne çok şey varmış meğer. Oğlumla birlikte bende öğreniyorum.
Şimdi her uykudan önce mutlaka bu kitaptan bir bölüm okuyorum. Günlük kitabımız değil. İçinde mübarek isimler geçtiği için ve Sevgili Peygamberimizin güzel hayatını anlattığı için ortalıkta gezsin istemiyorum. Bu bizim başucu kitabımız oldu. İnşallah oğlum güzel bir okuyucu olur ve okuduklarını anlayan, anladıklarıyla amel eden, amelleriyle de nesillere örnek olan bir evlat olur..Allah dostlarından olur inşallah. Rabbim hepimize evlatlarımızı en güzel şekilde yetiştirmeyi nasip etsin ve evlatlarımızı her türlü kötülüklerden korusun...

Bahçe keyfimiz

Havaların ısınmasıyla bahçemizde komşularımızla keyif yaparız. Buda sevgili Güler ablamızın hazırlayıp hepimizin zillerine basarak bizi aşağıda topladığı güzel bir günden:) Çocuklarımız oynarken bizde yedik içtik güldük. Çok şükür ki çok iyi komşularm var sürekli giriyim çıkıyım geliyim gidiyim samimiyetinde de değiliz resmi de değiliz ama birimizin bi sıkıntısı yada sevinci olsa hepimiz mutlaka toplaşır birlikte sevinir yada üzülürüz. Allah hepimize hayırlı komşu nasip etsin

YGS sonuçları

YGS sonuçları açıklandı. Rabbim sonuçları hayır etsin gençlerimiz için aileleri için ve vatanımız için. İnşallah ikinci sınavlarını da kolaylıkla atlatıp istedikleri fakülteye yerleşirler. Gazetede çıkan YGS birincisinin haberi beni çok duygulandırdı. Sonucu 14 ay önce felç geçiren babama armağan ediyorum dedi:( Neden bilmiyorum ama bu cümle beni çok etkilendi. Üstelik dereceye girenler lüks yaşamından içinde yetişen kolejlerde büyüyen çocuklar değiller. Hiç unutmuyorum ben lisedeyken ÖSS birincisinin evini gösterdiler televizyonda ben o an nedense "benimde böyle bir odam olsa ben de birinci olurdum" dedim. Ertesi yıl köyde çobanlık yapan bir çocuk birinci oldu ve babamın bana söylediği "bak kızım bu çocuk senin sahip olduğun imkanların yarısına bile sahip değil, üstelik odasıda yok ama o birinci olmuş demekki oda kazandırmıyormuş sınavı" dedi:( Ben dediğimi unutmuştum ama babam unutmamıştı. Utandım söylediğimden yerden göğe kadar haklıydı. Çalışmak istemeyene mazeret çok ama çalışacak insan ne koşulda olursa olsun başarıyor. Şimdi ben bu tertemiz gençleri canı gönülden kutluyorum. Rabbim yollarını ve bahtlarını açık eylesin. Vatanımıza güzel hizmetlerde bulunsunlar ve bu güzel duyguları inşallah bizde kendi evlatlarımızda yaşarız...

D bluz diktim

Havaların ısındı ve artık salı pazarına her hafta gidebiliyorum:) Parça perde kumaşları satan bir bayan var 1 - 5 - 10 liraya harika kumaşlar satıyor. Hepsi değerlendirilebilir türden. Eskiden 1 liraya koca koca parçalar alabiliyorduk ama bu sene zam gelmiş:) 1 liraya küçücük ve yoğun defolu parçaları satıyor. 1 liraya tek işe yarar bu parçayı buldum. Siyah güpür kumaş üzeri gri simli güneşin altında pırıl pırıl duruyordu kendisine doğru koştum ve hemen aldım:) Aslında örtü dikerim diyordum ki nette gezince bu güzel model geldi aklıma ve hemen diktim 5 dakikada özel günlerde giyebileceğiniz üstelik 1 liraya mal olan gayet şık bir bluz.
Nasıl yaptığıma gelince. Ben belden biraz aşağıda olsun istedim siz isterseniz daha kısa yada daha uzun yapabilirsiniz. Boyu ayarlayıp kumaşı enine ikiye katladım. Kumaşı D şeklinde kestim tam ortasında V yaka oyuntusu yaptım. Üzerime giyip kol altından iğneledim bedenime göre. Sonra iğneledim yerlerden 5cm kadar el ile diktim. Kenarlarını ütüledim ve yine el ile diktim zaten kumaş dantel olduğu için makine dikişine gerek yok el dikişi belli bile olmadı. Yakasını kıvırıp el ile diktim bitti...

Nasıl olmuş?? Aslında resimde olduğundan daha sönük duruyor:(

Az önce telefonum çaldı. Arayan eski okulumdan bir arkadaşımdı. Nasılsın dedi
iyiyim çok şükür, sen nasılsın dememle başladı anlatmaya.
O kadar dolmuş ki... 3 yıllık evli ve eşinin ailesiyle altlı üstlü oturuyor. Evlenirken evini ayırma sözü vermişler ama aradan 3 yıl geçmiş, bir kızı olmuş, evi ayırmayı geç, sabah kahvaltı için yukarıya çıkılıp, gece yatmaya evlerine iniyorlarmış. Hergün in çık bıktım diyor evde bekar bir görümce. Kendilerini mükemmel görüp beni aşağılıyorlar çocuğumu bile istediğim gibi yetiştiremiyorum diyor. diyor diyor diyor.. Ben hiç bir şey diyemedim sadece sabretmesini herşeyin geçeceğini eşiyle tatlı bir şekilde konuşup ikna etmesini söyledim. İçimi en çok acıtanda yaşadıklarının hırsını kimseden çıkaramadığı için tüm öfkesini minicik kızına kusması oldu. Yapma dedim o senin en büyük destekçin olacak hatta bunaldıkça ona sarıl ve haline şükret dedim. Ne denebilir ki başka. Aslında aile mevzuların için lütfen beni arama onlar senin özelin benim elimden ne gelir ki demek de geçti biran ama nasıl denir ki..
Benim anlamadığım neden bu aileler işi yokuşa sürerler ki bırakın herkes evinde huzurlu mutlu şen olsun, gülselerde ağlasalarda birlikte yaşasınlar. Onlarında acı tatlı tecrübeleri olsun insan tecrübeleriyle büyür, tecrübeleriyle olgunlaşır. Siz cahilsiniz başınızda büyüğünüz yol göstereniz olsun mantığı nereye kadar. Bence aile sonsuz desteğiyle sevgileriyle dualarıyla dağ gibi arkamızda olmalı bundan öteye geçmemeli.
Böyle hikayeler dinledikçe binlerce kez şükrediyorum. Eşimin ailesi benim ailem, benim ailemde eşimin ailesi. ikimizde de zerre kadar ayrım yok. Elbette benimde yorulduğum incindiğim zamanlar oldu ama saygı ve sevgi hepsinin önüne geçti birde şükür. Sahip olduğum olmadığım herşeye sonsuz şükür bilirim ki sahip olduklarım servetim sahip olmadıklarım ise hakkımda hayırlı değil.
Rabbim bizi dünya sıkıntısından uzak eylesin ve arkadaşım gibi sıkıntıda olan herkese yardım etsin. Benden dua istedi bende sizlerle paylaşmak istedim. Belki içimizden birinin dua kapısı açık olur da darda kalanlar feraha kavuşur...

armine şaşırttı beni


Nette dolaşırken arminenin bu katalok resmini gördüm. YUUUH dedim eğer bu tesettür kıyafetiyse alt ne. Yok değilse üst ne. Ne olduğumuzu nerden gelip nereye gideceğimizi unutmayalım diyorum. Evet nefis hepimizde var ama madem bir tesettür firmasıysan işini doğru düzgün yap bune şimdi iş yapmak mı tesettürle dalga geçmek mi? Rabbim yardım etsin hepimize.. Arminenin çoğu modelini beğenirim ama bunu görünce çok şaşırdım haksızmıyım yorumu size bırakıyorum...

hafta sonu gezimiz

Hafta sonu arkadaşımıza kahvaltıya davetliydik. Sağolsun neler hazırlamış sabah sabah. Afiyetle yedik çayımızı içtik, arkasından kahvemizi içtik ki beyler Tokata yada Amasyaya gidelim dediler. Dışarda hava yağmurlu, tabi biz anneler çocuklarla nasıl gezicez yağmur var üşütürüz çocukları dedik ama nasıl olduysa bir baktık ki arabalarımıza binmişiz bile:)
Tokata gitmeye karar verdik buraya 1 saat fakat yolları o kadar kötü ki anlatamam tek yön, keskin virajlar var başım döndü üstelik hava yağmurlu aklım çıktı Rabbime şükürler olsun ki sağsalim gezdik gördük ve geldik. Rabbim herkesi kazalardan korusun.
ve Tokatın meşhur kebabı. Yolunuz uğrarsa yemenizi tavsiye ederim gerçekten çok güzel bir lezzet. Öyle her mevsimde olmuyor lezzeti veren patlıcan olduğu için patlıcan mevsiminde yiyebilirsiniz sadece:)
 Ah ah buda tok evin aç kedisi oğlum. Kebap dururken kuru ekmek yiyen oğlum. Nasıl büyüyecek bu çocuk bilmiyorum:)
Yemeğin ardından havuzu ve dışardaki manzarayı izledik. Yağmur olduğu için dışarı oturamadık ama manzara görülmeye değerdi. Ben içanadoluda yetiştim. Bozkırların arasında iki ağaç görsem orman sanırdım:) Karadenize yaklaştıkça gözüm gönlüm açıldı resmen. Hiç birşey yapma yanında sevdiklerin olsun otur ve manzarayı izle..

Çekiliş

Çok güzel bir çekiliş katılmak için http://nurgulgulce.blogspot.com/2012/04/renk-renk-kumas-hediye-ediyoruuuuum.html

mim

1. Bloğunda ödül aldığın kişiye teşekkür et, onu link ile göster...
icimden geldigi gibi
Sevgili havva ile 2. Mim'i yanlıtıyorum kendisine teşekkür ediyor ve yanıtlara geçiyorum. Havvanın blogunu ziyaret için buyurun
 
2. Burçlara inanıyor musun? Burcun nedir?
Şu gazetelerde çıkan burç yorumları tarzı saçmalıklara ve işi fal boyutuna taşıyanlara inanmam. Fakat karakterde etkili olduğunu düüşünüyorum. Ben tipik bir koç kadınıyım:)

 
3. Hayattaki idealiniz, ulaşmak istediğiniz son nokta nedir ?
Hayat biter idealler bitmez:) Mesleğimde çıkabileceğim en yüksek makama kadar çıkabilmek. Çıktıktan sonra hayatımın boş ve anlamsız olmaması için aynı zamanda da yuvamın huzurunu mutluluğunu korumak ve çocuğumu hem dini hem fenni alanda en güzel şekilde yetiştirmek

4. Aşka inanır mısın?Sizce aşk nedir?
AŞK... elbette inanırım. İnsanın duygularını kabartan, coştukça coşturan, bazen içini sızlatan, bazen gözünden yaş akıtan, bazen sevinç çığlıkları attıran ama her ne olursa olsun senin yaşama sebebin olan bir duygudur bence AŞK.. ve Sevgili İskender PALA'nın bir kitabında okuduğum şu güzel cümleleri de paylaşmak istiyorum
Yalnızca bir türlü aşk vardır; ama görüntüleri binlerce türlüdür” der bir bilge. Üç çeşidini söyleyelim: Aşk beşeridir; şakayla baslar, sorumluluk getirir. Gözden girer, gönülde yasar. Surete meyledenler ziyandadır. Aşk platoniktir; sohbetle baslar, zahmet getirir. Zihinden girer, gönülde yaşar. Siretini süslemeyenler yol şaşırır. Aşk İlahidir; imanla başlar, vahdete götürür. Gönülde doğar, gönülde yasar. Sırrı saklamayanlar, başını verir.

5. Hayalleriniz nelerdir? Hayal kurmak nasıl bir duygudur?
Hayaller benim olmazsa olmazımdır. Çocukluğumdan beri kafamı yastığa koyduğum anda hayal kurmaya başlarım. Hani şu yastığa beş kala uyuyanlardan değilim yani:)Hayallerimde sınır yoktur benim. En güzelleri isterim güzellikler içinde hayal ederim kendimi Rabbimin hazinesi geniş belki o an dua niyetine geçer ne yaşayacağımızı kim bilebilir ki.. Ama bazen karamsar olduğum zamanlarda ooo ozaman gözümün önünden geçenler yastığımı ıslatır yani hayaline bile ağlayabilen bir insanım ben:)

6. Sizce gerçek arkadaşın özellikleri ne olmalı?
Bence kişinin hayatında bir tane sağlam dostu olmalı herşeyini paylaşttığı akıl verdiği akıl danıştığı yol gösterdiği. Sadece iyi gününde değil kötü gününde de yanında olduğu bir dostu olmalı. Çok şükür ki böyle bir dosta sahibim Ortaokuldan beri. Şimdi evlendik o bir yerde ben bir yerdeyim ama yinede bağlarımız kopmadı. Arkadaşım çoktur konuşurum gülüşürüm ama herşeyimi herkesle paylaşmam seçiciyimdir öyle biranda herkesle samimi olamam bence arkadaşlık budur bilemiyorum yanlış mı düşünüyorum.

7.Hobileriniz var mı? Varsa neler?
En büyük hobim oğlum ve eşimle gezmek. Sonra evimde vakit geçirmek:)

8. Benim hakkımdaki düşüncelerini yazar mısın ?
Dünyalar tatlısı bir kız çocuğunun annesi. Kızına düşkün bir anne aynı zamanda hobileri olan birşeyler üretip eskileri değerlendirebilen özenli bir blogger.
Sıra geldi bana. Bende sevgili neslininatölyesineclaşölen ve pontinintakılarını mimliyorum

Tuvalet eğitimi

Bugünden itibaren oğlumun tuvalet eğitimine başlıyorum. Allah yardımcım olsun:) Daha önce hiç denemedim bile tam vaktinin gelmesini bekledim 2 buçuk yaşını 2 ay geçti. Klozette alışsın istedim normal tuvalette suyla oynamak telaşına düşecek ve tuvalet yaptığını anlamayacak bile. Klozeti sevimli hale getirmeye çalıştım balıklı klozet kapağı aldım yere balıklı bir örtü aldım. Bak oğlum artık balık arkadaşlarınla birlikte klozeti kullanacaksın falan filan diyerek sevimli hale getirmeye çalıştım. Alıştırma kilodu aldım şimdi bezi çıkardım kilodu var bakalım hayırlısı sık sık klozete gidicez. Dualarınızı bekliyorum:)

Çekiliş duyurusu

Çekiliş var

http://nilmodaveyasam.blogspot.com/2012/04/sonunda-ilk-hediye-cekilisimi.html

Kızarmış ekmek ve yeşillikler

Baharın gelmesiyle sütçümüz taze taze yeşilliklerimizi de getirmeye başladı. Bu zamanda sebzeyi meyveyi dalından koparıp yemek gerçekten çok büyük bir nimet. Kahvaltıda akşam yemeğinde her öğünümüz yemyeşil artık:)
Yandaki kızarmış ekmeklerde bayat ekmeklerimiz. Arasına tereyağı sürüp ve köy peyniride döktükmü nefis bir tat oluyor çıtır çıtır. Benim tost makinem yok düğünümde hediye gelmişti o da fazla dayanamadı geçen yıl bozuldu:) Bizde Eranın Elektrikli ızgarasını aldık. Ben memnun kaldım. Tabiki ateşte yapılmış bir mangal tadı gibi olmasa da kışın özelliklede balık ızgarasını bol bol yaparız.
SM-1   ERA ELEKTRİKLİ IZGARA 


çekiliş

"BUTİK MODAKOLİK ve ÇATI KATI BLOG işbirliğiyle ipek şal, tunik, çanta hediyeli kampanyası başlamıştır.. sizde şansınızı denemek isterseniz buraya tıklayın, kampanyaya katılın :) "

Babet yenileme

Eşimin hamileyken aldığı bu beyaz babetlerim çok rahat. Dışarı çıktığım zamanlar hep bunları giymek istiyorum. ve hiç eskimesinler istiyorum:( Acaba eşimin hediyesi olduğu için mi bu kadar kıymetli, rahat olduğu için mi:)
Ama malesef yıprandı yine iyi dayandı oğlum 3 yaşına girdi nerdeyse kaç sene olmuş. Bende biraz el atıp süsleyip az biraz daha kullanır hale getirdim. Ayakkabının havası değişti çok şirin oldular.


Dantel kumaşla ucuna püskül gibi yapıp pul ve boncuk diktim. Boncuklar mavi pullar gümüş olunca beyaz babete renk kattılar. Arkasınada çiçek yapıp ortasına yine pul ve boncuk koydum. Nasıl olmuşlar?? 

İlk MİM...

İlk MİM'im blog hayatına girmeden önce rastlamıştım bu mimlere "neki bu" demiştim kendi kendime. Blogumu oluşturduktan sonra ne olduğunu öğerenmiştim fakat bu zamana kadar ne mimlendim nede mimlemiştim. Bugüne nasipmiş. Sevgili arkadaşım Derinbiraşk bu güzel heyecanı yaşattığın için sana sonsuz teşekkürlerimi gönderiyorum ve seni kocaman öpüyorum:)

1) Yemek olsam ne yemeği olurdum?
Kebap olmak isterdim. Beyti mesela. Şık sunumuyla bol tereağlı. Yanında yoğurdu ve pilavı. Tadı damağınızda bir lezzet. 
2) Müzik aleti olsam hangisi olurdum?
Gitar!!! Bir bakmışsınız ayaklarınızı vura vura ritim tutuyorsunuz. Bir bakmışsınız duygu seline kapılmış gözlerinizden boncuklar damlatıyorsunuz. Genelde genç kesime hitap eden:) ama her yaştan insanın dinleyebildiği ve hemen her ortamda yer bulabilen bir müzik aleti. Bu yüzden gitar olmak isterdim.
toz pembe gitar

3) Araba olsam hangisi olurdum?
Nissan micra. Küçük şirin havalı. En olmayacak yerlere bile kolaylıkla park edilebilen tam bana göre bir araba olduğu için micra olmak isterdim. Siyah renk olacak ama duruşuyla şirin rengiyle asil olacak:)
4) Aylardan hangisi olurdum?
Eylül... Sevdiğimle yola çıktığımız ay. Ne çok soğuk ne çok sıcak. İçinizi ne zaman sıcak bassa duygu dolu bir bulutun bıraktığı damlalarla serinleyebileceğiniz bir ay.
5) Ayakkabı olsam hangisi olurdum?
Şık bir topuklu ayakkabı olurdum. Herkesin giymeye cesaret edemediği ama giyebileninde vazgeçemediği. Bazen canınızı yakan sizi yoran ama yinede herkesin dolabında mutlaka yerini alan bir ayakkabıdır. Üstelik öyle çarşı pazar hor kullanılmaz sadece özel ve güzel yerlerde giyilir.
Coonie. / Topuklu Ayakkabi Koseem. :D
Ama böyle sade değil mutlaka biryerimde taş yada fiyonk yada çiçek bişeyler olurdu herhalde:)

6) Kıyafet olsam hangisi olurdum?
Takım elbise olurdum. Her daim özenli tiril tiril bir takım elbise. İnsanın üzerinde takım elbisesi varken duruşu bile değişir. Erkekler ağır ve tam bir centilmen olurlar bayanlarda tam bir hanımefendi.. Gerçi içindekide biraz etkiler bu duruşu bazılarına ne giydirirsen giydir içerik boş olunca herşey boş..
 
7) Renk olsam hangisi olurdum? 
Karışık bir renk olurdum sanırım. Bir bakmışsın cıvıl cıvıl bir renk olmuşum. Bir bakmışsın karalar bağlamışım:) Ama gri olmazdım eminim soluk bir renk olmazdım. Hangi renk olursam olayım canlı olurdum siyahın da mavininde en canlısı...
8) Hayvan olsam hangisi olurdum?
Hayvanlarla pek aram yoktur uzaktan severim. Saygı duyarım yaşamlarına:) o nedenle hiçbiri olmak istemem ama eğer olacak olursam denizde bir midye yada istiridye olurdum. İçimde inciler saklardım. Hem karada vakit geçirdim birazda denizin altını görmüş olurdum:)
9) Şu an okuduğum kitabın 137. sayfasında neler var?
:)) Kpss hazırlık kitapları var önümde onunda 137. sayfası pek içinizi açmaz sanırım:)
aynı zamanda Mehmet Oruç'un  huzurun kaynağı aile kitabını okuyorum. Onunda 137. sayfasında ne çıktı bakın:(

Para ve şöhret dozunda, yerinde ve zamanında kullanılırsa faydalıdır. Kontrolüz kazanılan ve harcanan para Allahü teâlâyı unutturur. Bu şekilde elde edilen mal hakkında, Peygamber efendimiz, bir hadîs-i şerîfinde, “Geçen ümmetlerin herbirine fitneler verildi. Benim ümmetimin fitnesi, mal, para toplamak olacaktır” buyurdu. Başka bir hadîs-i şerîfte de, “Altına ve gümüşe köle olana la'net olsun!” buyuruldu.

BİTTİ
Sevgili arkadaşım DERİNBİRAŞK'a teşekkürlerimi gönderiyorum. Bu güzel duyguyu ilk olarak kendisi yaşattı bana..
bende ohaldeee TokidekiSes'i, Semayı ve Fincanteyzeyi mimliyorum:)

Baharımız geldi

Hatırla; Tanıştığımız ilk bahar, ne güzeldi... Hatırlamıyorum; ilk bahar mıydı, yoksa son bahar mıydı o bahar...
Ama hatırlıyorum; bir bahardı...
Çünkü çiçek tarlası gibiydi içim, ve çiçek açmıştı yüzün ve saçlarında da çiçekler vardı...
Çiçek yağıyordu ya başımıza...
Onun için diyorum; bahardı...
*
Hatırlıyorsun, değil mi;
Martılar bile pembeydi o gün, nasıl olduğunu anlamasam da hâlâ!
Sense gülüyordun bana, gül yaprağı dudaklarınla...
*
Penceresi olmayan bir oda gibi; içime bakmam mümkün olmazdı belki de, sen olmasaydın...
Ağzı olmayan bir kuyu gibi kovalar salınamazdı içime ve bir damla su veremezdim dışıma!..
Sen olmasaydın, belki o pembe bahar da olmazdı; veya o bahar olmasaydı sen olmazdın, kim bilir!..
.....
Ama oldun artık, ve doldun içime...
*
Tanıştığımız ilk bahar, ne güzeldi değil mi?
Pek hatırlamıyorum ama, sanırım ilk bahardı o bahar. Çünkü sarmaşık güller gibi dolanıyordu parmakların, koluma... Çünkü çiçek tarlası gibiydi içim... Çünkü çiçek açmıştı yüzün ve saçlarında da çiçekler vardı çünkü...
Çünkü çiçek yağıyordu başımıza...
Onun için diyorum; bahardı...


 Bizim buralara bahar geldi:) Baharla birlikte herkese sağlık mutluluk başarı, güzel ahlak, hakiki iman, kabul olan ibadet, hayırlı kazanç, bol neşe ve bol mutluluk gelsin inşallah...

hediye çekilişi

güzel hediyeler veren bir çekiliş duyurusu katılmak için linke tıklayınız:)http://olcaytile.blogspot.com/2012/03/kozmodacomdan-hediyeniz-var.html

Tavuklu pilav

Bildiğimiz tavuk sote ve pirinç pilavı bu sefer farklı bir sunum olsun istedim. Bol yeşillikli mis gibi bir salatanın ortasına pilav üstüne tavuk sote. Afiyet olsun bize:)

Sütlaç

Evlendiğim ilk sene bulmuştum  bu sütlaç tarifini. İlk denememdi ve gerçekten sonuç harikaydı. O gün bugündür bu tarifin dışına hiç çıkmıyorum:) Bazen fırında sütlaç yapıyorum bazen küçük kaselerde. Tadı da kıvamıda gerçekten çok güzel bu sütlacın. İlk kez deneyeceklere tavsiye edilir.
hazırlanışı
1.5 çay bardağı pirinci yıkayınız. yarım litre su ile ateşe koyunuz.Pirinçler uzayıp bıraktığı suyu çekene kadar pişiriniz.1 litre Soğuk sütü ekleyiniz.1-2 defa karıştırıp kaynamasını bekleyiniz.Bu arada bir kasede 1 yemek kaşığı pirinç ununu, yarım su bardağı soğuk süt ile eziniz.Tencerede kaynamakta olan sütten 1-2 kepçe alıp kaseye ekleyiniz(pirinç unu ılınmış olmalı).Dilerseniz nohut büyüklüğünde damla sakızını ilave ederek sakızlı olarak da hazırlayabilirsiniz.Pirinç ununu tencereye ilave ediniz, karıştırarak 5 dakika kadarpişiriniz.2.5 su bardağı toz şekeri ilave edip karıştırınız ve 1-2 taşımkaynatınız.Sütlacı kaselere paylaştırınız.Soğuyunca üzerlerine tarçın serpiniz.
Eğer  çok şekerli sevmiyorsanız 2 subardağı şeker ekleyin.
Afiyetle..

Rulo katlı pasta

Geçen hafta misafirlerim vardı. Tatlı olarak resimdeki süslü pastayı yapmaya karar vrdim. Ne zamandır bloglarda görüyordum fakat bir türlü denememiştim. Gerçekten çok güzel görüntüsü olan insanın bir an kesmeye kıyamadığı bir pasta oldu:) Pastayı isterseniz pandispanyayla yaşpasta gibi isterseniz kedi diliyle de yapabilirsiniz. Ben sütlü irmik tatlısı yaptım. Bir gün öncesi muhallebimi hazırladım şeffaf folyo ile kalıbımı döşedim ve hafif ıslattım muhallebinin yarısını kalıba döktüm üzerine büsküvi döşedim biraz nescafedöküp muhallebinin yarısını döktüm. üzerini kapatıp dolaba koydum. Ertesi gün servis tabağına kalıbı ters çevirdim. üzerine kakaolu krem santi yaptım etrafına rulo katları döşedim. Üzerini ise bonibonlarla süsledim.
Misafirlerim gelmeden önce fotoğraflayabildiklerim. Masayı hazırladıktan sonrada çekmek isterdim ama telaşla unutmuşum. Bonibonları sondakika döküyorum çünkü erken dökersek sulanıyor.
Peçetelerimde bir gün önceden hazrılandı. Çiçekli peçete halkalarını kendim yapmıştım. Uğurböcekli bardaklarıma takım uğur böcekli peçete kullandım.

Tabakta lahana

Lahana sarmasını beceremeyen benim gibiler için ideal bir tarif. Tadı da görüntüsü de çok hoş. Gittiğim bir misafirlikte yemiştim. Masada pasta gibi duruyordu ve sonra dilimleyerek servis yaptı. Bildiğimiz lahana dolması aslında.

Lahana içini hazırlarken;
ince ince kıydığım soğanları yağda kavurdum biraz sonra salçasını pirincini ekledim biraz kavurdum. Karabiber, Pul biber, kuş üzümü, nane, köri,tuz ekleyip çok az su katıp içi biraz yumşattım.
küçük bir tavanın dibine lahana yaprağı döşedim üstüne içimi koydum onun üstüne tekrar lahana yaprağı döşeyip içimin etrafını kapattım. En üste salçalı su ve biraz nar ekşisi döküp kısık ateşte suyunu çekene kadar pişirdim. piştikten sonra ters tabağa ters çevirdim. Dilimleyip üzerine yoğurtla gayet güzel bir lezzet. Dediğim gibi aslında bildiğimiz lahana sarması ama ben ince ince sarmayı beceremiyorum nedense o yüzden bu sunum daha çok hoşuma gitti. Denemeniz tavsiye edilir.