Kadınlar gittiğinde...

Kadınlar gittiğinde...
KADINLAR gittiklerinde arkalarında daha büyük boşluklar bırakırlar.
Onlar bir gün çekip gittiklerinde, peşlerinde "yetim-öksüz" kalan çok olur:
Mutfaktaki dolap, perdeler, kavanozun içindeki eski düğmeler, özenle saklanmış küçülmüş giysiler, dolap diplerindeki kurdeleler...
Sabah karanlığında mutfaktan gelen tıkırtılar susar, yetim kalmıştır tabaklar.
Bir kadın gittiğinde he...p suyu unutulur saksıların.
Sık sık boynunu büker "sarıkız".
O teki kalmış eski bardağın anlamını bilen olmaz, değerini kimse anlayamaz krom hac tasının.
Balkon artık sessizdir, koridor kimsesiz.
Bir kadın gittiğinde...
Bir kadın gittiğinde ne çok kişi gider aslında; bir ağır işçi, bir temizlikçi, bir bakıcı, bir bahçıvan, bir muhasebeci...
Bir anne gider...
Bir dost...
Bir arkadaş...
Bir sevgili...
Ne çok kişi yok olur bir kadın gittiğinde.
Hep böyle olur; bir kadın gittiğinde; övgüler, uyarılar, yakınmalar, dualar yetim kalır.
Kapı eşiğindeki "Dikkat et..." duyulmaz, annesi gitmiştir "geç kalma"nın.
Kadınlar, arkalarında büyük boşluklar bırakarak giderler.
Bir kadın gittiğinde pek çok kişi gitmiştir aslında. Ve bir kadın gittiğinde pek çok "yetim" bırakmıştır arkasında.
--Kimin yazdığını bilmiyorum malesef. Arkadaşımın face sayfasında okudum ve çok beğendim sizlerle paylaşmak istedim--

Tuvalet eğitimi-- Elveda bezler:))

Çok şükür oğlumla tuvalet eğitimini tamamladık!! Benim için sancılı bir süreçti. Öncelikle acaba nezaman başlasam soruları dolaştı kafamda. Fakat ben son noktaya kadar bekledim. Çünkü erken tuvalet eğitimi alan çocuklarda ilerki dönemlerde gece alt ıslatmaları daha çok oluyormuş diye okudum(tabi bu hepsinde olacak diye bir şey değil ama ben bu cümleden etkilendim)
daha sonra ev soğuk biraz ısınsın dedim zira komşunun çocuğunda idrar yolları iltihaplanması oldu ve doktor "tuvalet eğitimine ara ver çocuğu üşütme" demişti.
Sonra lazımlığa mı, klozete mi, tuvalete mi alıştırsam soruları başladı:) Bir tuvalet için bu kadar alternatif olmaz ki canım:) Üçünü de denedim klozete dikkatini çeksin diye balıklı kapak aldım fakat korktu içine düşüp kaybolacağını sandı sanırım:) lazımlığa poposunu koyamadı beyefedi rahatsız oldu:) en son normal tuvalete oturdu diğer çocukların aksine suyu açıp oynamadı. Bir an önce işini bitirip çıkmak istedi:) Fakat ilk iki gün sabrımı zorladı. Tuvalete girmek istemedi ağladı tuvalette bekledik bekledik yapmadı çıkınca 2 dakka geçmeden altına yapıverdi:) SABIR SABIR ya sabır dedim.. ve yine araştırmaya başladım acaba nerde hata yapıyorum ne taktik kullanmalıyım diye. o kadar çok soru oluyor ki kafanızda
-- acaba çişi gerçekten yokmu
-- acaba kaç dakikada bir tuvalete götürsem
-- acaba altını ıslattığında ona bu durumun hoş olmadığını nasıl en çarpıcı şekilde anlatsam
acaba acaba acaba
nette okuduğum bazı yöntemler beni öyle ürküttü ki çocuğunu çakmakla korkutanlar varmış mesela yapmazsan yakarım deyip elinde çakmakla bekleyen anneler YUUUHHH dedim. bunlar nasıl normalmiş gibi yazabilirler üstelik alta yorum yapanlar evet bende bu yöntemi denedim çok başarılı Akıl fikir ver Allahım dedim:)
2 günün sonunda herşey yoluna girmeye başladı en azından tuvaleti kabullendi bekledik ve yaptı zaten çişini yaptığını görmesiyle olay tamamlandı çocuk da ne demek istediğimi anladı artık. yatarkende hiç bezlemedim gündüzleri zaten kuru uyanıyordu ama geceleri 1 kere çişe kaldırıyorum bu kaldırmada ilk günlerde ağlama ve bana sinir olma durumlarını ortaya çıkardı fakat sonra bunada alıştı.
Gelelim şimdiye şimdi ise o korktuğu klozete koşarak gidiyor anne çişim geldi hadi balıklara gidelim diyor kendi klozete çıkıyor tabi benim desteğimle
BİTTİ....
çokşükür biz hallettik darısı sizin bebişlerinizinde başına inşallah
fakat kakasını hala söylemek istemiyor ama onu zaten en son soylermiş. Bekliyorum o zamanı da:))

Susuzluk..

Yaz sıcağında imdadımıza yetişen bir bardak suyu içip "Allahım bizi susuz bırakma" diye şükrümüzü eda ederken, Evimizi köşe bucak temizleyip ılık bir suyun altında yorgunluk attıp "Su gibisi, temizlik gibisi var mı" deyip şükrümüzü eda ederken, Gürül gürül akan bir pınar kenarında çocuklarımızı suyla oynatırken gerisini düşünüyormuyuz acaba...
Varlık içindeyken yokluğu düşünmek lazım sular eski yıllara göre azaldı ırmaklar dereler eskisi gibi kabarık değil, barajlarımız eskisi kadar dolu değil.
Şuaralar suyu kullanırken o kadar özenliyim ki sanki heran onu kaybedecekmişim gibi sanki boşa akıttığım her damla tüm dünyanın suyunu bitirecekmiş gibi geliyor. Neolur biraz duyarlı olalım. Belki bizler suyun tadını çıkaracağız ama ya çocuklarımız belki onlarda susuz kalmayacaklar ama ya torunlarımız. Yaşlılığımız...
Herşeyi hesapsızca tüketiyoruz ama geleceğimizi etkileyecekse tükettiklerimize dikkat etmeliyiz. İsraf haramdır unutmayalım..